Yeni ve daha küçük iPad Pro “geleceğin kişisel bilgisayarı” olarak tanıtıldı
Apple’ın Mart 2016 lansmanında tanıtılan iki dikkat çekici ürün vardı. Biri elbette 4 inçlik iPhone SE; diğeri ise yine merakla beklenen iPad Pro oldu. Yeni iPad’in nasıl konumlandırılacağı merak konusuydu. 12,9 inçlik ilk iPad Pro’nun “tepsi gibi tablet” eleştirisini de hafifletecek bir hareket olarak 9,7 inçlik yeni iPad Pro ilkinden daha iyi bir satış grafiği elde edebilir. Fakat Tim Cook’un kapanış konuşması sırasında iPad Pro’yu “geleceğin kişisel bilgisayarı” olarak anması dikkat çekiciydi.
Kimilerince geniş bir çalışma ve iyi bir görüntüleme aracı olarak görülen 12,9 inçlik iPad Pro’nun daha makul boyutlara indirgenmiş versiyonu bu gece tanıtıldı. 31 Mart’ta satışa sunulacak yeni tabletin 32 GB’lık versiyonu 599 dolar, 128 GB versiyonu 749 dolar ve 256 GB versiyonu 899 dolar fiyat etiketine sahip olacak.
Windows 10’lu tabletlere meydan okudu
Telefon ekranlarının büyüdüğü bir dönemde, tablet pazarının geleceğini şekillendirmek ve belki de kurtarmak için üreticilerin taşınabilir bilgisayarları hedeflemesi anlaşılır bir durum. Dizüstü bilgisayarların çok ince ve hafif Ultrabook serisiyle yola çıkıp son birkaç yıldır “ikisi bir arada” adı altında ayrılabilir veya katlanabilir klavye ile tablet kullanıcılarına göz kırptığını da unutmuş değiliz.
Microsoft’un Surface tablette Windows işletim sistemiyle üst fiyat kategorisinde bir ürün serisi geliştirmesinin ardından, diğer üreticiler de tek tük Windows’lu tabletler pazara sundu. Fakat 2015 ortalarından itibaren mobil cihaz üreticilerinin, tablet boyutunu büyüterek klavyeli bir setle Windows 10’lu “bilgisayar gibi tablet” modellerini tanıtması, savaşın tablet cephesinde de yoğunlaşacağının emareleri oldu.
iPad satışlarındaki düşüşü engelleyebilecek mi?
Halihazırda düşük grafiği gösteren iPad ürünlerinin iPad Pro’yla birlikte tepetaklak yuvarlanmaya başlaması elbette Apple’da kaygıyla izlendi. Geçen yılın ilk çeyreğinde 12,6 milyon iPad satan Apple’ın bu yılın ilk çeyreğinde 10 milyonu bulamaması acıklı tablonun sadece bir parcası. Şirket, tablet satışlarında yıl bazında %20, çeyrek bazında ise %40’a yakın bir düşüşün pençesinde.
Bu gidişin önüne geçmek için Apple’ın klasik iPad modellerinin yanına iPad mini ve sonrasında iPad Pro’yu eklemesi de çare etmiş görünmüyor. Bu yüzden, Apple’ın iPad Pro için kişisel bilgisayar konumlandırması yapması son bir çırpınış olarak değerlendirilebilir. Muhtemelen şirket bu yıl içinde iPad Pro ile birlikte klavye ve kalemi hediye vererek satışı tetikleme yoluna gidecek. Çünkü kullanıcıyı bu fiyatlara, üzerinde iOS taşıyan bir cihaza ikna etmesi zor görünüyor.
Tablet işletim sistemiyle nereye kadar?
Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi kapasite ve servisler konusunda oldukça başarılı görünen bir tablet duruyor karşımızda. Apple yöneticileri yeni iPad Pro’yu tanıtırken ağızlarından bal damlıyordu. Peki, iddia ettikleri gibi, iPad Pro gerçekten de kişisel bilgisayarın yerini tutabilir mi? Apple’ın ilk iPad Pro ile iş kullanıcıları beklediği gibi etkileyememesinin doğal sonucu olarak bugün 9,7 inçlik bir iPad Pro ile karşılaştık.
Microsoft’un var gücüyle Windows 10’u yaygınlaştırmaya çalıştığı ve gerçekten de hem profesyonel hem de bireysel kullanımda önemli avantajlara sahip klavyeli tabletlerin farklı üreticilerce peş peşe tanıtıldığı bir dönemde Apple’ın iPad Pro üzerinden “geleceğin kişisel bilgisayarı” çıkışı ya büyük bir fantezi, ya da şirketin uzun vadeli stratejisinin bir ipucu. 12,9 inçlik iPad Pro’nun klavye ve kalemle “bilgisayar gibi cihaz” olarak sunulması geniş bir kullanıcı kesiminde önce şaşkınlık ve heyecan, hemen ardından hayal kırıklığı yarattı.